Arama Sonuçları

Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal

Ekrem Akurgal Hocam’la ilk kez 1975 yılında İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Klasik Arkeoloji Bölümünü bitirdikten iki yıl sonra tanıdım. 1975 yılı benim hayatımda önemli bir dönüm noktasıdır. Yılbaşından itibaren evimi İstanbul’dan Isparta’ya taşımış ve orada ailemle birlikte kalıyordum.

Atatürk ve Trakya Arkeolojisi

Avrupa’da J. J. Winncelmann (1717-1768) ile başlatılan arkeoloji biliminin, Osmanlı topraklarına ulaşması oldukça uzun zaman almıştır. Çünkü dönemin emperyal düşünceye sahip yöneticileri ve onlara taşeronluk yapan seyyahlar, Anadolu’daki somut kültürel mirası adeta yağmalarken, İstanbul’daki payitaht bu eserlerin ne kadar önemli olduğunun farkında bile değildi. Zamanla, arkeolojik mirasın önemini kavrayan toplum içindeki sınırlı sayıdaki aydın, Asar-ı Atika Nizamnamelerini ortaya koyarak, saltanatın bütün baskılarına rağmen arkeolojik değerleri korumaya çalışmışlardır.

Erken Cumhuriyet Döneminde Arkeoloji ve Koruma

Kurtuluş Savaşı’nın ardından Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Atatürk ve arkadaşlarının savaşlar ve ekonomik durum nedeniyle ihmal edilmiş olan kültür varlıklarının korunması konusunda köklü girişimleri oldu. Sultanların 19. yüzyılda terk ettikleri Topkapı Sarayı ve evrensel bir kültür varlığı olan Ayasofya müzeye dönüştürüldü. Bu dönüşümleri kapsamlı onarımlar izledi. Ayasofya’nın müze olması Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaşlığının göstergesi, en iyi şekilde sunulması ve korunması için seçilen bir yoldu. Müze kullanımı bilimsel araştırmaların rahatça yürütülmesine, üstü kapatılmış olan figürlü mozaiklerin üzerlerinin açılmasına olanak sağladı.

İstanbul Üniversitesinde Hititoloji’nin Yapılanması ve Atatürk’ün Kurduğu Eğitim Politikası İçinde Eskiçağ Dilleri Çalışmaları

Türkiye’de Hititoloji’den bahsedildiğinde önce Sedat Alp ismi zikredilir. Bu nedenle Türkiye’de Hitit Dili ve Kültürünün yeşermesinden bahsedilecek ise Ord. Prof. Dr. Sedat Alp ile başlamak gerekir. 1932 yılında İstanbul’da iyi yetişmiş ve gelecek vadeden bir öğrenci, tıp tahsili görmek üzere devlet parasız yatılı okulu sınavlarına başvururken, o dönemlerde başlatılan ve yurt dışına burslu olarak gönderilen öğrenciler arasında, tarih dalında öğrenim görmek üzere yer alır.

Atatürk ve Eskiçağ Bilimleri

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan önce yenilikçi kimliği ile öne çıkan Mustafa Kemal Atatürk’ün, savaş yıllarında Maarif Kongresi düzenleyen bir lider olarak eğitime verdiği önem açıkça görülmektedir. Atatürk, Cumhuriyetin kuruluşundan sonra da Türk Devleti’nin muasır medeniyetler seviyesine ulaşması için pek çok reformu ivedilikle gerçekleştirmiştir. Bu reformlardan biri 1933 yılında yapılan Üniversite Reformudur.

Osmanlı İmparatorluğu’nda ve Türkiye Cumhuriyeti’nde Arkeoloji

Birçok devletin ikame yeri olan Anadolu (günümüz Türkiye) coğrafyasında devletlerin hem kültürel izlerine hem de maddi kültür varlıklarına rastlamak mümkündür. Asya, Avrupa ve Afrika’da hakimiyet kurmuş olan Osmanlı İmparatorluğu’ndaki ve akabinde gelen Türkiye Cumhuriyeti’ndeki arkeolojik çalışmalar bu coğrafyadaki kültür izlerine ve maddi kültür varlıklarına erişmemizi sağlamıştır.

Atatürk ve Arkeoloji

21. yüzyılın ilk çeyreği tamamlanmak üzere; varoluştan bu yana insan aklını kurcalayan tarih ve zaman problemi, İslam teolojisinin 12. yüzyıl sonrasında yaygınca kabul ettiği “vakti bilme” gerekliliğinin çok ötesinde. İbni Haldun’un “vakti belirleme/bilme” tabanlı vakanuvisciliğine karşı, izah ve açıklama temelli tarih yazıcılığı İslam aleminde kendine gelişme alanı bulamadı. 12. yüzyıla kadar Tanrı’nın yaratıcılığını kabul etmekle birlikte bilimsel düşüncenin temeli olan neden-sonuç sorgulamasını kullanan İslam dünyası düşünürleri, bu süreçte tıp, kimya, matematik, zooloji, astroloji gibi bilimlere önemli katkılar sundular.

Aktüel Arkeoloji Dergisi 100. Sayı "Atatürk ve Arkeoloji"

Bu kadim coğrafyanın yüzyıllar boyunca milyonlarla ifade edilen sakinlerinin kurduğu pek çok yerleşim, kent ve devlet olmuştur. Onlarca imparatorluk boy göstermiştir. Çevresine her dönem ışık saçmış bu toprakların son sakinlerinin kurduğu Türkiye Cumhuriyeti devletinin üzerinden henüz yüz yıl geçmiştir. O nedenle derginin 100. sayısını çağdaş devletin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e minnet duygusuyla ayırdık. "Türkiye Cumhuriyeti’nin Temeli Kültürdür" diyen kurucu iradenin, geçen yüzyılın buhranlı yıllarında nasıl bir felsefe ve idealizm ile bilime sunduklarına arkeoloji penceresinden bakmaya çalıştık.

Tunç Çağı Balta ve Mücevherler Bulundu

Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'ın yaklaşık 40 kilometre kuzeybatısındaki Kuzey Bohemya'da yer alan Budyně nad Ohří'de Tunç Çağı'na ait silah ve mücevherlerden oluşan eserler keşfedildi. Uzmanlar halen eserleri analiz ediyor, ancak objelerin tasarım tarzı onları Orta Tunç Çağı'na, yaklaşık 3500 yıl öncesine tarihliyor. Baltalardan biri diğer parçalardan daha eski; Erken Tunç Çağı'na (MÖ 2000-1500) tarihleniyor.

Tarlada Yürüyüş Yapan Kadın 2150 Gümüş Sikke Buldu

Prag'ın güneydoğusundaki Kutnohorsk kentinde tarlada yürüyüş yapan bir kadın, çiftçilik faaliyetleri sırasında yüzeye çıkan birkaç gümüş sikkeye rastladı. Çek Cumhuriyeti'nde şimdiye kadar bulunan en büyük erken ortaçağ sikke istifini açığa çıkardığının farkında değildi.

İtalya'da 2700 Yıllık Demir Çağı Nekropolü Bulundu

Yaklaşan bir elektrik santrali inşaatı projesi öncesinde başlatılan kazılar sırasında arkeologlar, İtalya'nın Napoli kentinin yaklaşık 50 kilometre kuzeydoğusunda 2700 yıllık bir nekropol ortaya çıkardı. Bu büyüleyici keşif, inşaat alanındaki arkeolojik çalışmaları yöneten Caserta ve Benevento illeri Arkeoloji, Güzel Sanatlar ve Peyzaj Müfettişliği tarafından yayınlanan bir basın açıklamasıyla duyuruldu.

Roma’da Duvarları Eşi Benzeri Görülmemiş Mozaiklerle Süslü Bir Villa Keşfedildi

Roma'daki arkeologlar, geç Cumhuriyet dönemine ait lüks bir villada, Roma dünyasının hiçbir yerinde benzeri olmayan, tasarım ve malzeme açısından çok karmaşık muhteşem bir duvar mozaiği keşfettiler. MÖ 2. yüzyılın son on yıllarına tarihlenen mozaik o kadar istisnai ki, villanın sahibinin senatörlük rütbesine sahip olduğuna işaret ediyor ve antik kaynakların Palatine'nin kuzeybatı kanadındaki senatörlük ailelerine ait büyük konutlarla ilgili anlatımlarını doğruluyor.

EN ÇOK OKUNANLAR

Tarlada Yürüyüş Yapan Kadın 2150 Gümüş Sikke Buldu

Prag'ın güneydoğusundaki Kutnohorsk kentinde tarlada yürüyüş yapan bir kadın, çiftçilik faaliyetleri sırasında yüzeye çıkan birkaç gümüş sikkeye rastladı. Çek Cumhuriyeti'nde şimdiye kadar bulunan en büyük erken ortaçağ sikke istifini açığa çıkardığının farkında değildi.

SON İÇERİKLER